Tag Archives: etlerinde

SIĞIR VEBASI

Standard

Sığırların akut,  ateşli ,  bulaşıcı,  sindirim kanalı mukoz membranlarının yangılı nekrotik değişikliği ile karakterize bir hastalığıdır.

1991 yılına kadar uzun yıllar ülkemizde görülmeyen çok hızlı bulaşan ve ölüme neden olan sığır vebası hastalığı ülkemizde tekrar görülmüş ve kısa sürede Diyarbakır, Adana, Konya, Afyon ve Sakarya’da 17 mihrakta hastalık görülmüştür. 1991 yılında görülen sığır vebası salgınında körfez savaşı sonrası kontrolsüz ve kaçak hayvan girişlerinin önemli bir etken olduğu bilinmektedir. 15 Ekim 1991 tarihinde Van ve Hakkari illerinde 22 yıl aradan sonra sığır vebası hastalığının tekrar görülmesi ile başlayan mücadele 18-23 Mayıs 2003 tarihinde Paris’te yapılan Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) ‘nin 71nci Genel Kurulunda yapılan oylama ile önemli bir safhaya ulaştı. Türkiye sığır vebası hastalığından ari ilan edilmiştir.

Sığır vebası sığır ve mandalarda çok hızla bulaşan ve ölümle seyreden bir hastalıktır. Hastalık ölümlere neden olarak yetiştiricilere ve ülke için büyük ekonomik kayıplara neden olması yanında hastalığın görüldüğü ülkelerden her türlü ithalata yasaklamalar getirilmesi nedeniyle ülke ticareti içinde büyük engeller oluşturur. Bu nedenlerle büyük öneme sahiptir.

Hastalıktan arilik için Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) kurallarına göre hareket edilmiştir. OIE şu anda 162 ülkenin üye olduğu uluslararası bir kuruluştur. Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulması ve DTÖ’nün uluslararası hayvan ve hayvansal ürün ticaretinde uyulacak kurallar konusunda OIE’yi referans olarak kabul etmesi son yıllarda bu kuruluşun önemini çok arttırmıştır. OIE uluslararası hayvan ve hayvansal ürün ticaretinde uyulacak kuralların  belirlenmesi yanında ülkelerin salgın hastalıklar yönünden durumları konusunda da değerlendirmeler yapmakta ve hastalıktan ari ülkeleri ilan etmektedir. Ekim 1998′de Türkiye ilk olarak “Trakya Bölgesinin sığır vebası hastalığından geçici arilik deklerasyonunda  bulunmuş ve bu bölgede sığır vebası aşılamaları durdurulmuştur. 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren bütün ülkede sığır vebası aşılaması durdurulmuş ve Mart 1999 tarihinde Türkiye “Anadolu Bölgesinin de sığır vebası hastalığından geçici arilik deklerasyonunda bulunmuştur. 2000-2001 yıllarında ülke sığır varlığında sığır vebası virüsünün bulunmadığını doğrulamak amacıyla serolojik survey  çalışmaları yapılmıştır. Türkiye sonunda “sığır vebası hastalığından arilik” deklerasyonunda bulunmuştur. Kasım 2002 de “OIE Şap ve Diğer Epizootik Hastalıklar Komisyonunda” Türkiye’nin bu başvurusu görüşülmüştür. Ve nihayet 18-23 Mayıs 2003 tarihinde Paris’ye yapılan OIE’nin 71 . Genel Kurulunda Türkiye’nin sığır vebası hastalığından arilik başvurusu oylanarak kabul edilmiştir.

Etken

İlk defa 1899′da ülkemizde Adil bey ve M.Nicolle tarafından keşfedilmiş bir virustur. Etken Paramyxoviridea ailesinden bir morbillivirustur. Ahır koşullarında 20 saat ve açıkta 24-48 saat etkisini sürdürebilir.  Olgunlaşmış ette düşük pH nedeniyle 6 gün içerisinde virüsler ölür. Virüs enfekte hayvanların kan ve doku sıvılarında,  en yoğun olarak kemik iliği ve lenf yumrularında bulunur.

Kesim öncesi muayene bulguları

Sığır ve mandaların yüksek ateş, sindirim kanalı mukozasında erozyon ve hemorajiler, kanlı ishal ile karakterize salgın bir hastalığıdır. İnkübasyon süresi 3-9 gündür. Hastalık yüksek ateşle başlar (41-42°C). Durgunluk, iştahsızlık, ruminasyonun durması, konjunktivitis ve seröz karakterde göz ve burun akıntısı görülen semptomlardır. Daha sonra dudak, dişetleri, yanak papillaları, dilin ventral yüzeyinde ve damakta ufak sarımtrak kabarcıklar görülür. Bu lezyonlar ağıza kepek serpilmiş manzarası verir ve bu durum sığır vebası için tipiktir. Eroziv karakterdeki lezyonlar ülseratif bir hal alır ve ağızda pis bir koku hissedilir . İshalin başlaması ile beden ısısı düşer. İshal kanlıdır ve mukus ihtiva eder. Hastalıktan 6-12 gün sonra ölümler şekillenir. Bu semptomların görüldüğü akut formun yanı sıra perakut form ve subakut klinik formlara da rastlanır. Bozuklular başlıca ağız ve sindirim sistemi organlarında görülür.  Tipik olaylarda önce yüksek bir ateş  ve genel durumda bozukluk göze çarpar. Başlangıçta göz konjunktivasında yangı, mukopurlent göz yaşı ve burun akıntısı vardır. Ağızda değişik noktalarda epitel tabakasının nekrozu sonu yer yer kabarıklıklar görülür. Hastalığın ilerlemiş devresinde şiddetli ishal ile birlikte genel zayıflama vardır.

Et muayenesi bulguları

Ağız mukozasında dil ve damakta eroziv ülseratif hemorajik lezyonlar, abomasumda hemorajiler, kalın bağırsaklarda zebra çizgileri olarak tanımlanan konjesyon ve hemorajiler sığır vebası için tipik et muayenesi  bulgularıdır. Alt dudağın mukozasında ve diş etlerinde,  devrelerine göre erozyonlar görülür. Abomasus’un mukozasında özellikle pylorus bölgesi yangılı ve tuğla kırmızısı veya koyu kırmızı renk almıştır. Küçük kırmızı nokta şeklinde kanamalar mevcuttur. Mukozanın kıvrımları arasında nekroze olmuş epitelden oluşan kabarık beyaz lekeler görülür. Mezenterial lenf yumruları büyümüş ve hemorajiktir. Endokart altında kanamalar vardır.Lenf yumruları ödematöz ve hemorajik olup payer plaklarında nekrotik odaklar görülür.

Marazi madde seçimi ve gönderme şekli

Ateşli dönemde hasta hayvanlardan alınan defibrine kan örnekleri buz içinde laboratuvara gönderilir. Antikoagülan madde olarak tercihen EDTA kullanılmalıdır veya cam boncuklu şişeler içinde çalkalanarak defibrine edilmelidir. Öldürülen hayvanlarda mezenteriyal lenf yumrusu ve dalak buz veya termos içinde acele laboratuvara gönderilmelidir. Histopatolojik muayeneler için tonsil, dil ve dudak %10 formol içinde gönderilmelidir.

Hasta sığırlardan teşhis için laboratuvara gönderilen marazi madde dondurulmamalıdır. Ölmüş hayvanlardan marazi madde alınmamalıdır. İshal başlamış hayvandan kan gönderilmemelidir.

Sığır vebasında etler hakkında karar

Hastalığın tam ve bir kısım semptomlarını gösterenlerle ve vücut ısısı 39.8°C’nin üstünde olanla hayvanların kan dahil olmak üzere etlerle beraber bütün aksamları imha edilir. Sığır vebası hastalığının kombina, mezbaha ve kesim yerlerindeki sığırlarda çıkması durumunda hastalar ve hastalıktan şüpheliler tazminatlı olarak öldürülür ve imha edilir. Diğer manda ve sığırlar kestirilerek, iç organlar ve baş imha edilir, deri ve tırnakları iyi bir şekilde dezenfekte yapılarak serbest bırakılır. Etlerin ise tüketimine müsaade edilir. Vebalı sığır etlerinin insanlarda şimdiye kadar sağlık ile ilgili bir zararı görülmemiştir. İmha edilmesi hastalığın yayılmasını önlemek için alınan bir tedbirdir.

AKTİNOBASİLLOZİS

Standard

Aktinobasilloz dil,  regional lenf yumruları,  bağ doku ve deri gibi yumuşak dokularda yerleşir. Sığır ve domuzlarda memede görülen bu hastalığın oluşumuna Staphylococcus aureus da katkıda bulunur.

Etken Actinobacillus lignieresii‘dir.

Kesim öncesi muayene bulguları

Kronik seyirli hastalığa, sığır ve koyunlarda rastlanır. Bulaşma, mikropla bulaşmış olan yem, ot, su vs. alınması sonu sindirim yolu ile meydana gelir. Ağız boşluğu mukozası, dil, dudak, diş etlerinde meydana gelen her türlü sert cisim ve infeksiyon yaraları mikrobun kolayca vücuda girmesine neden olur. Hasta hayvanlarda bir veya iki dudakta kalınlaşma görülür. Bu kalınlaşma yanaklar üzerinden mandibulaya doğru uzanabilir, daha sonra birçok küçük apsecikler oluşur. Bu apseciklerin içeriği koyu yeşilimtrak renkte olup deriden dışarı sızan kabuklar oluşturur. Baş ve boyundaki yumuşak dokuların özellikle dil, dudak, faringeal ve maksiller lenf yumrularının şişmesi, apseleşmesi ve granülasyon dokusunun oluşması ile karakterizedir. Hayvanlarda salivasyon, yutma ve çiğneme güçlüğü vardır.

Et muayenesi bulguları

Baş ve boyun deri altı yumuşak dokularında, lenf yumrularında ve dilde içinde koyu kıvamda sarımsı irin bulunan odaklara rastlanır.  İnfeksiyon genellikle kemiklere lokalize olmaz. Metastaz durumunda diğer iç organlarda da lezyolara rastlanır. Koyunlarda  hastalık genellikle baş ve boyun  deri altı dokularında  ve çok nadir  olarak da dilde lokalize olur.

Etler hakkında karar

Aktinomikoz’da olduğu gibi karar verilir.

Marazi madde seçimi ve gönderme şekli

Bakteriyolojik muayene için aseptik koşullarda alınan apse içeriği steril şişelere konularak laboratuvara gönderilir.

 

AKTİNOMİKOZ

Standard

Sığırlar ve domuzlarda daha az yaygın olarak koyun,  at ve insanların kronik,  irinli,  granulamatoz bir hastalığıdır. Bu hastalık yumrulu çene (aktinomikoz) olarak da adlandırılır. Hastalık dünyanın her yerinde sporadik olarak ortaya çıkar. Aktinomikoz sert dokuda alt ve üst çene kemiklerinde ve sinuslarda  ortaya çıkar. Etkeni  Actinomyces bovis’dir.  İnsanlarda hastalık oluşturan tür Actinomyces israelii’dir.

Kesim öncesi muayene bulguları

Aktinomikoz sığır,koyun  ve domuzlarda görülen bulaşıcı ve kronik bir hastalıktır. Sığırlarda daha çok diş etlerindeki yaralardan organizmaya giren bakteriler diş köklerinde irinli bir yangı meydana getirir. İrin buradan çene kemiğine geçerek şişmesine ve süngerimsi bir durum almasına neden olur. Daha sonra çene kemiğindeki irin bir fistülle dışarı açılır. Bu irin içinde  bulunan kum tanecikleri şeklindeki granüller,  iki lam arasında ezilip,  mikroskopta bakılırsa hastalık teşhis edilir. Bulaşma, mikropla bulaşmış olan yem, ot, su vs. alınması sonu sindirim yolu ile meydana gelir. Ağız boşluğu mukozası, dil, dudak, diş etlerinde meydana gelen her türlü sert cisim ve infeksiyon yaraları mikrobun kolayca vücuda girmesine neden olur. Hasta hayvanlarda bir veya iki dudakta kalınlaşma görülür. Bu kalınlaşma yanaklar üzerinden mandibulaya doğru uzanabilir, daha sonra birçok küçük apsecikler oluşur. Bu apseciklerin içeriği koyu yeşilimtırak renkte olup deriden dışarı sızan kabuklar oluşturur. Baş ve boyundaki yumuşak dokuların özellikle dil, dudak, faringeal ve maksiller lenf yumrularının şişmesi, apseleşmesi ve granülasyon dokusunun oluşması ile karakterizedir. Hayvanlarda salivasyon, yutma ve çiğneme güçlüğü vardır.

Et muayenesi bulguları

Et muayenesinde aktinomikoz lezyonlarına  tipik olarak dilde ve çene kemiğinde rastlanır. Baş ve boyun deri altı yumuşak dokularında, lenf yumrularında ve dilde içinde koyu kıvamda sarımsı irin bulunan odaklara rastlanır.  Bu lezyonlar dilin dorsal kısmında ulkuslar halinde bulunur ve çoğunlukla dil çukurunda başlar. Buradaki kabartılar kesildiği zaman kesit yüzlerinde peynir kıvamında ve irinli bir kitle görülür. Bazen de dilde mukozanın kalınlaşmasıyla fındık büyüklüğünde yumrular vardır. Dil büyümüş ve sertleşmiştir. Akciğerde boz renkte veya sarımtırak tüberküloza benzeyen tüberküller halinde,  bazen yumurta büyüklüğünü bulan ve içerisi irinle dolu tümörler halinde lezyonlar görülür.

Marazi madde seçimi ve gönderme şekli

Bakteriyolojik muayene için aseptik koşullarda alınan apse içeriği steril şişelere konularak laboratuvara gönderilir.

Etler hakkında karar

Aktinomikoz lezyonları gösteren organların imha edilmesi gerekir.  Seröz membranların,  genellikle peritonun aktinobasillozu iyi beslenmiş hayvanlarda meydana geldiğinde karkas,  hastalıklı membranlar atıldıktan sonra serbest bırakılabilir. Aktinomikozun generalize olması halinde etin yedirilmemesi lazımdır. Generalizasyon yoksa et serbest bırakılır. Aktinomikoz et tüketimiyle insana geçmez.

 

BRUSELLOZ (BRUCELLA)

Standard

Sığır, koyun, keçi ve domuzlarda özellikle testis, meme ,uterus gibi genital organlara yerleşerek yavru atmalara ve infertiliteye neden olan kronik,infeksiyöz, nekrotik ve yangısal enfeksiyonlara yol açan önemli bir zoonozdur. Bütün dünyada yaygın süt ineklerinde prevalansı yüksektir. Evcil hayvanlarda Bulaşıcı yavru atma hastalığı olarak bilinen hastalık, insanlarda Dalgalı hummaBang hastalığı,Malta humması ve Akdeniz humması olarak da bilinmektedir

Etken

Brucella cinsi içinde B.melitensis, abortus, suis, ovis canis olmak üzere değişik türleri vardır. Gram negatif, sporsuz, 0.5 x 1 mikron boyutlarındadır.  Bütün brucella tipleri pastörizasyon ısısında 10-15 dakikada ölürler. Altı türü bulunan Brucella grubu mikroorganizmalardan Brucella melitensisBrucella abortus ve Brucella suis halk sağlığı yönünden büyük önem taşır. B. melitensis başlıca koyun ve keçileri etkilemekle birlikte sığır ve köpekleri de enfekte edebilir. Kırsal kesimde insanların bu hayvanlarla yakın teması ve koyun-keçi sütünün geleneksel tüketim şekli nedeniyle koyun-keçi brusellozisi (B.melitensis) ülkemizde insan sağlığına olumsuz etkisi bakımından daha büyük öneme sahiptir. B. melitensis’in 3 biyotipi bulunur. B. abortus, sığırlarda enfeksiyon oluşturur, fakat manda, deve, geyik, at, koyun, köpek, domuz ve insanlara da bulaşır. İnsanlar için patojenitesi bakımından B. suis’ten sonra gelir. B. abortus’un 7 biyotipi vardır.

B. suis, başlıca domuzlarda enfeksiyon oluşturur, ancak ren geyikleri, sığır, manda ve diğer bazı yabani hayvanlarda enfeksiyon oluşturduğu tespit edilmiştir. B. melitensis’ten sonra insan için en patojenik türdür. B. suis’in 5 biyotipi vardır.

Brucella grubu mikroorganizmalar genellikle konakçı hayvan dışında çoğalmazlar. Fakat ortamın ısı, nem ve asitlik değerlerine bağlı olarak değişik sürelerde canlılıklarını sürdürürler. Brucella mikroorganizmaları direkt güneş ışığı, dezenfektanlar, pastörizasyon ve kuru şartlara duyarlıdır. Güneş ışığında 1-12 saatte, 60 0C’de 10 dakikada, 1000C’de hemen ölürler. Çeşme suyunda 4-80C’de birkaç ay, 00C’de 2.5 yıl, dondurulmuş dokularda birkaç yıl, nemli toprakta 60 gün ve 200C’de % 40 nemli ortamda 144 gün canlı kalabilirler. İdrarda 30 gün, atık fötuslarda en az 75 gün ve uterus akıntılarında 200 günden fazla canlı kalabilir. Enfekte dışkı materyali ile bulaşık altlıkta 56-610C’lerde 4.5 saatte tahrip olur. Çiğ sütten yapılan tuzsuz krema yağında buzdolabında 142 gün, %10 tuz içeren salamura peynirde 45 gün, %17 tuz içerende ise 1 ay canlı kalır. Etin normal dinlendirilmesi süresince oluşan pH değişikliği (asitlik) ette bulunabilecek Brucella mikroorganizmalarını öldürmeye yeterlidir.

Kesim öncesi muayene bulguları

Retikulo-histositer bir hastalıktır. Belli organ ile dokularda yerleşir. Hastalık kendini yavru atma ile gösterir. Erkeklerde testis yangısı görülür.

Et muayenesi bulguları

Et ve iç organlarda belirtileri karakteristik değildir. Hastalık kendini yavru atma ile belli eder. Yavru keselerinde sarı, peltemsi infiltrasyon vardır. Gebe ineklerde uterus mukozası ve chorion arasında kirli boz renkte irin kitlesi ile birlikte müköz veya koyu sulu kıvamda bir eksudat bulunur.  Erkeklerde genital organlarda kanamalar ve nekrotik odaklar görülebilir. Testis ve epididimis dokusunda fındık büyüklüğünde nekrotik ve irinli odaklar bulunabilir.

Bruselloz’lu etler hakkında karar

Bruselloza tutulan veya bu hastalıktan yahut da bulaşmadan şüpheli bulunan sığırların etleri hakkında aşağıdaki şekilde karar verilir.

a)-Özellikle  ateş görülen devirlerde hastalığın etkeni kanda bulunduğundan, bu vakalarda hayvanlar öldürülerek imha edilir. Çünkü brusellanın kesme ve yüzme esnasında insanlara geçmesi olasıdır. Ateş göstermediği halde yalnız serolojik muayene ile hastalık olduğu anlaşılan hayvanlar kesildikten sonra etleri şarta tabi tutulur. Kavurma yapılarak tüketimine izin verilir. Ancak iç organlar ile meme ve cinsel organlar tamamen imha edilir.

b)-Bruselloz teşhis edilen koyun ve keçi etlerinde, eğer enfeksiyon akut devrede ise ve hayvanlarda ateş varsa hayvanlar kesilmeden öldürülüp imha edilir. Bunun dışındaki ateş göstermeyen hayvanların etleri, şarta tabi tutulur, kavurma yapılarak tüketimine izin verilir. Ancak uterus , meme, testis, dalak, böbrek, karaciğer gibi bütün iç organlar imha edilir. Bu hayvanların derileri mutlaka iyi bir şekilde dezenfekte edilir.

HSZY.( Sığır Brusellozu) Madde 114 – İneklerde yavru atma şeklinde hastalık görüldüğünde ilgililerce mülki makamlara veya Bakanlık il ve ilçe müdürlüğüne bildirilir. Hükümet veteriner hekimi hastalık çıkan yerde gerekli muayeneyi yapar ve laboratuar raporuna  istinaden hastalık çıkış raporunu düzenler. Hayvan sağlık zabıtası komisyonu  hastalık çıkış kararı alır ve ilan eder.

a)        Yavru atan inekler ayrı bir yerde muhafaza altına alınır ve laboratuara talimatnamesine göre marazi madde gönderilir.

b)       Hasta ve hastalıktan şüpheli hayvanlarla bir arada bulunan diğer bütün sığırlar bulaşmadan şüpheli olarak talimatnamesine göre hükümet veteriner hekimince muayene edilir.

c)        laboratuar muayenesi neticesinde bruselloz hastalığına yakalandıkları anlaşılan hayvanlar ile bunların ait oldukları sürülerdeki,  köy,  ahır yahut meradaki bütün hayvanlar hastalıktan şüpheli olarak müşahadeye alınır. Altı ayda  bir kan serumu veya sütlerinin serolojik muayenesi yapılır. Bir yıl içinde hiç  bir yavru atma olayı görülmez ve son iki altı aylık kan serumları menfi bulunur ise bu hayvanlar hastalıksız sayılır.

d)       laboratuar muayenesi sonucunda bruselloz hastalığına yakalandığı anlaşılan damızlık boğalar dışındaki sığırlar tazminatlı olarak kestirilir. Et ve sakatatı hakkında Yönetmelik ve Etlerin Teftiş Talimatına göre işlem yapılır.

e)        Damızlık olarak kullanılan boğaların altı ay ara ile üç defa kan serumlarının muayene ettirilmesi zorunludur. laboratuar muayenesi sonucu hastalık tespit edilen boğalar damızlıkta kullanılmaz; kastre edilir.

f)        Hastalık çıkan sürülerde bir yaşından aşağı sığırlar ayrılıp ayrı bir sürü meydana getirilir. Mümkün olmadığı hallerde hastalıksız hayvanlarla bir arada bulundurulur.

g)       Hastalıklı ve bulaşmadan şüpheli inekler ayrı yerlerde muhafaza edilir ve bu sürülerin sağımı,  sağlam hayvanlardan ayrı olarak ayrı kişiler ve vasıtalarla yapılır. Sütlerin birbirine karıştırılması yasaktır. laboratuar muayenesinde sütlerinde mikrop bulunan ineklerin sütleri imha edilir. Mikrop bulunmayan sütlerin kaynatılarak veya pastörize edilerek yahut yoğurt olarak tüketimine izin  verilir. Hastalıklı ineklerin sağımı sırasında sütlerinin yerlere ve çevreye dökülmesine müsaade edilmez. Buzağı ve danaların hastalıklı ineklerin sütünü emmesi önlenir.

h)       Hastalık çıkan sürülerdeki ineklerin doğumları bu iş için ayrılan yerde  yaptırılır. Doğumdan sonra vajen akıntıları bitinceye kadar aynı yerde bırakılır. Sonra arka kısımlar ve ayakları dezenfekte edilerek doğum yaptığı yerden çıkarılır ve geldiği sürüye katılır.

i)         Bruselloz hastalığına yakalanmış hayvanlardan çok zayıf olanlarının etleri kesildikten sonra imha edilir. Diğer etler hakkında Yönetmeliğe ve Etlerin Teftiş Talimatına göre işlem yapılır.

j)         Bruselloz hastalığı mücadelesinde bu Yönetmelikte yer almayan konularda  Brusellosis Mücadele Talimatnamesine göre işlem yapılır.

k)       Brusellozda karantina hastalık çıkan ahır veya yerle sınırlıdır. Bruselloz tespit edilen yerde bir yıl içinde hiçbir yavru atma olayı görülmez ve son  iki altı aylık kan muayeneleri menfi bulunur ise,  bu yerdeki hayvanlar hastalıksız sayılır. Dezenfeksiyondan sonra karantina tedbirleri kaldırılır.

l)         Bruselloz hastalığı ile ilgili aşılama programı ve kullanılacak aşı Bakanlıkça belirlenir. Bruselloz aşısı tatbik olunan hayvanlar verilen talimata göre işaretlenir.

m)      Ticari amaçla süt inekçiliği yapan işletmelerin bruselloz hastalığı bakımından muayene ve kontrolleri Bakanlıkça verilen talimata göre yapılır.

Koyun ve Keçi Brusellozu Hastalığı

HSZY. Madde 115 – Koyun ve keçilerde laboratuar raporuna istinaden bruselloz hastalığı tespit edildiğinde veteriner hekim hastalık çıkış raporu düzenler. Hayvan sağlık zabıtası komisyonu hastalık çıkış kararı alır ve ilan eder.

a)        Yavru atan hayvanlar sağlamlardan ayrılır. Hastalık çıkan sürünün sütlerinin kaynatıldıktan sonra tüketimine izin verilir.

b)       Hastalığın sağlamlara bulaşmasını önlemek için atık yavru zarları yakılıp imha edilir. Ahır ve ağıllarda dezenfeksiyon yapılır.

c)        Hastalık bulaşma ihtimali olan hastalıksız koyun ve keçilere,  prospektüsünde yazılı şartlara dikkat edilerek,  aşı yapılır. Aşı yapılan hayvanlar işaretlenir.

d)       Karantinaya alınan hastalıklı bölgeye çift tırnaklı hayvanların girmesi  yasaklanır.

e)        Koyun ve keçilerde bruselloz hastalığı ile mücadele etmek için Bakanlıkça hazırlanacak program ve projelere göre koyun,  keçi,  kuzu ve oğlaklara aşı uygulanır. Kuzu ve oğlak aşılamalarına ertesi yıllarda da devam edilir.

f)        Bruselloz hastalığı çıkan koyun ve keçi sürülerindeki koç ve tekeler enenir ve damızlıktan çıkarılır.

g)       Koyun ve keçilerde çıkan bruselloz hastalığı sebebiyle alınan karantina tedbirleri hastalık çıkan ağıl veya yerle sınırlıdır. Son yavru atmadan otuz gün sonra dezenfeksiyon yapılarak karantina tedbirleri kaldırılır.